Turkuler Türküleri - Dediler Bir Suna Aştı Yalınız 2

Bu sayfada Turkuler yöresine ait Dediler Bir Suna Aştı Yalınız 2 türküsünün sözleri bulunmaktadır.

Türkü Sözü

Hacı Bektaş tekkesinin içinde
Dediler bir suna geçti yalınız
Ayırdılar yareninde eşinde
Dediler bir suna geçti yalınız

Eşinde ayrıldı Beş Taşa vardı
Ayrılık haberin Mucur'da aldı
Sabah namazını Seyfe'de kıldı
Dediler bir suna geçti yalınız

Alaca Kargın'da Mecitözü'nde
Korkarım yabancı düşer izinde
Sultan Haydar dağının günden yüzünde
Dediler bir suna geçti yalınız

Görünüyor Amasya'nın dağları
Niyaz eder hastaları sağları
Duman durmuş geçilmiyor yolları
Dediler bir suna geçti yalınız

Derviş Ali'm der ki gönlümüz yaslı
Dudusu kumrusu kafeste beşli
Pirim Hacı Bektaş Veli'nin nesli
Dediler bir suna geçti yalınız

Türkünün Hikayesi

(Devamını Göster) Osmanlı İmparatorluğunun en önemli halk tarikatı olan Bektaşiliğin düşünsel ideolojisiyle kurulan yeniçeri ocağı, ilk dönemlerde Türkmen Gazi Ahiliğin Seyfi (Kılıçlı) kolu olarak görev yapıyordu. Sonraları gayrimüslim çocukların ocağa alınmasıyla paralı askerlik sistemi uygulanmaya başlanmış, devlet bu siyasetiyle yeniçeri ocağını devşirmelerden oluşan bir kurum haline dönüştürmüştür. II. Mahmud padişah olunca, orduda bir çok değişim ve yenileşme yapmak istemiş, bu maksatla Sekbanı Cedid adıyla bir ordu kurmuştu. 15 Haziran 1826 günü yenileşmeye karşı çıkarak kazan kaldıran yeniçeriler ve bazı Bektaşi babaları, padişahın uzlaşma isteklerini şiddetle reddettiler. II. Mahmud, ulemadan, isyan eden yeniçerilerin öldürülmeleri hakkında fetva istemiş, ulema bunların yakalanarak öldürülmesi meşrudur diye fetva vermişlerdi. II. Mahmud bu kararla sancağı şerifi çıkartıp Şeyhülislam ile Sadrazam'a teslim etti. Hazırlıkların neticesinde topyekün hücuma geçildi. Yeniçeri kışlaları top ateşine tutuldu ve birer birer yok edildi. Vakâ-i Hayriye adıyla anılan operasyondan iki gün sonra 17 Haziran 1826 Cumartesi günü devletçe alınan bir kararla yeniçeri ocağı resmen ortadan kaldırılmış oldu. Tüm Bektaşi tekkeleri kapatıldı. Elimizde olan elyazma bir cönkte, o günleri yaşayan ve bir Orta Anadolu Alevi Ozanı olan Derviş Ali, Hacı Bektaş Tekkesine hasretini şu mısralarla anlatır: Ankara'dan çıktım sabah namazı Bize yol vermiyor geçmeye dağlar Yetiş imdadıma Hüseyin Gazi Bize yol vermiyor geçmeye dağlar Merhaba da güzel pirim merhaba Poyraza dayanmaz açık araba Ne kadar severim Sultan Kurt Baba Bize yol vermiyor geçmeye dağlar Kayıptasın kalbimdesin sırdasın Münkire görünmez göze perdesin Hasan Dede Yürük Kulu ilerdesin Bize yol vermiyor gitmeye dağlar Hayal hayal oldu gözüme vatan Ahmaktır dünyaya göz gönül katan Cılbak Ali ile Haydar'ı Sultan Bize yol vermiyor geçmeye dağlar Denek Dağının başında Kırklar Yediler Buna inanmıyor münkirler körler Çiçek Ana ile Seyyid Salih'ler Bize yol vermiyor gitmeye dağlar Derviş Ali der ki içmişem dolu Gitmiyor gönlümde gamı hayali Gönül arzuluyor Bektaşi Veli Bize yol vermiyor geçmeye dağlar Bektaşi babalarının büyük bir kısmı ya idam edildi, ya da sürgüne gönderildi. Son Hacı Bektaş Şeyhi Hamdullah Efendi, Amasya'ya sürgün edildi. Bir kargaşadan korkulduğu için, Kırşehir'e çağrılan Hamdullah Efendiye Padişahın sürgün fermanı, Mucur'da tebliğ edilmiştir. Kendisi, 1833'te affa uğradı ve Hacıbektaş'ta oturmasına izin verildi. Hamdullah Çelebi'nin Amasya'ya sürgün edilişini Ozan Derviş Ali şiirinde şöyle anlatır. Keskinli Hacı Taşan bu iki şiirin bazı mısralarını plağa okumuştur. Hacı Bektaş tekkesinin içinde Dediler bir suna geçti yalınız Ayırdılar yareninde eşinde Dediler bir suna geçti yalınız Eşinde ayrıldı Beş Taşa vardı Ayrılık haberin Mucur'da aldı Sabah namazını Seyfe'de kıldı Dediler bir suna geçti yalınız Alaca Kargın'da Mecitözü'nde Korkarım yabancı düşer izinde Sultan Haydar dağının günden yüzünde Dediler bir suna geçti yalınız Görünüyor Amasya'nın dağları Niyaz eder hastaları sağları Duman durmuş geçilmiyor yolları Dediler bir suna geçti yalınız Derviş Ali'm der ki gönlümüz yaslı Dudusu kumrusu kafeste beşli Pirim Hacı Bektaş Veli'nin nesli Dediler bir suna geçti yalınız *** Şiirde adı geçen Sultan Kurt Baba, Elmadağ'da; Yürük Kulu, Hasan Dede kasabasının güneyinde bir tepe üzerinde; Cılbak Ali, Keskin, Konur köyünde; Haydar Sultan, Keskin'e bağlı kendi adıyla anılan Haydar Sultan köyündedir. Çiçek Ana, Çiçekdağı civarında olsa gerek. Seyyid Salih, Kırşehir'de bu adla bir yatır vardır. Kaynak: Baki Yaşa Altınok, Alevilik Hacı Bektaş Veli Bektaşilik, Oba Yay. Ankara 1998, s.310, 311. İsmail Hami Danişmend, Osmanlı Kronolojisi, C.4, s.110, 112; B. A. Cevdet, Adliye Tasnifi, No. 1730; Bektaşi Gülleri, Haz. Cahit Öztelli, Milliyet Yay. 1973. s.356; Vakıa ve Destan,Yap. 3/1; Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları - Baki Yaşa Altınok, Oba Yayıncılık, Mayıs - 2003, Ankara, s.83-84-85

Sayfa Bilgisi

Kaynak Kişi:
Ozan Derviş Ali
Sayfa Gösterimi:
1140
Oylama:
0.0 (0 kişi oyladı)
Oy Ver:

Yorum Yaz

Adınız:
E-Mail:
Mesajınız:
Doğrulama:
Güvenlik Kodu
 

Turkuler Türküleri

Daha Fazla Türkü Sözü

Türküye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Yöreye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Sitemizde ücretsiz-bedava mp3 download linkleri bulunmamaktadır.
Internetten MP3 indirmek yerine sanatçıların albümlerini satın alarak onlara destek olunuz.
Siteye şarkı sözü eklemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz...

© 2014 - 2021 Türkü Sitesi bir Web Sitesi projesidir.