Afyon Türküleri - İnce Memed Türküleri 06

Bu sayfada Afyon yöresine ait İnce Memed Türküleri 06 türküsünün sözleri bulunmaktadır.

Türkü Sözü

Buhurcular bölük bölük geldiler
Ciğerimi delik delik deldiler
Mustafa'yı şu çimene serdiler
Malı yağma ırzı beylik dediler

Sular akmayınca durulmazımış
Gönül gezmeyince yorulmazımış
Kocalıkta demler sürülmezimiş
Gençlik elde iken sürem demleri

Kahpe felek değirmenin döndü mü
Bağın bahçen sularınan doldu mu
Ben yaparım sen yıkarsın bendimi
Döne döne nöbet bize geldi mi

Çıka idim Kumalar'ın düzüne
Martinimi alabilsem yüzüme
Onbeş sene az geliyor gözüme
Yandım Allah müfrezeler elinden

Bırçak verin kıratıma kişnesin
Fitil salın yarelerim işlesin
Ben ölürsem nazlı yarim n'işlesin
Kalk gidelim ela gözlüm dağlara

Kırata bindim de Macıl'dan geçtim
Kumalar Dağına al kanlar saçtım
Onbeş atlıyınan Dinler'i bastım
Duymadın mı kaymakam bey ünümü

İnce Memed mintan giyer dar değil
Koç yiğide yaralanmak ar değil
Bura bize mesken olacak yer değil
Şimdi zaptiyeler basarlar bizi

Gelin giymiş entarinin morunu
Hiç görmemiş ayrılığın zorunu
İnce Memed bir zeybeğin torunu
Kalk gidelim İnce Memed dağlara

Haydarlı üzeri çifte değirmen
Ankara'dan geldi vur emri ferman
İnce Memed der ki ben burada durman
Bugün müfrezeler basarlar bizi

Türkünün Hikayesi

(Devamını Göster) İnce Memed'in kimliği, hikayesi, türküleri hakkında: Musa Seyirci ve Ahmet Topbaş'ın Anadolu Sanat Yayınları, 12. sayısı (İstanbul - 1985), "İnce Memed Üzerine" konulu yayınından; Yazar Oktay Akbal, İnce Memed'i, "gerçekte yaşamamış bir kişi" diyerek, bir yazarın düşsel bir yaratısı olarak kabul eder. Öte yandan ilk cildini 1955 yılında yayınlayan ünlü sanatçımız Yaşar Kemal, "İnce Memed" romanının okuyucu tarafından beğeni kazanması üzerine Ekim 1984'te üçüncü cildini de yayınlamıştır. Yazarımız, özellikle ikinci ve üçüncü cildinde tamamen düşsel bir İnce Memed yarattığı gibi, İnce Memed'i Çukurova’ya maletmiştir. Ancak, düşsel İnce Memed'in dışında Afyonkarahisar yöresinden Çukurova'ya giden ve adına türküler yakılan, yaşayan gerçek bir İnce Memed vardır. İnce Memed gerçeğini Afyonkarahisar'ın Çay ilçesinin Göçerli köyünde oturan İnce Memed'in oğlu İnce Ramazan ve İnce Ramazan'ın dayısının oğlu Ömer Bıyık'tan dinledik. Söylenenleri, küçük düzeltmeler yaparak okuyucuya aktarmadan önce, İnce Memed'in köyü hakkında kısa bilgi verelim. Göçerli köyü, Çay – Dinar yolu üzerinde olup yolun batısındadır. Köyün anayola uzaklığı yaklaşık 1,5 km. ve Çay ilçesine ise 37 km. dir. İnce Memed'in dayıları olan Hacı Kadı ve Tat Kerim yaklaşık 1910 yıllarında Göçerli köyüne yerleşirler. Saçıkaralı Aşiretinden olan ve göçer olarak yaşayan Gülceğizoğlu Ramazan'ı ve oğlu İnce Memed'i toprağa yerleşmek üzere akrabaları olan Hacı Kadı ve Tat Kerim çağırırlar. Gülceğizoğlu Ramazan ve oğlu İnce Memed, 1918 yılında Göçerli köyüne koyun ve keçi sürüleri ile gelip yerleşirler. İnce Memed, Göçerli köyüne yerleştikten sonra güzel bir kızla ikinci evliliğini yapar. Aslında, Senem adlı kızla Genelli köyünde oturan ve Buhurcular'dan Ali Efe evlenmek ister. Buhurcular, yeni gelen bir göçerin Senem gibi güzel bir kızla evlenmesini içlerine sindiremezler. Ve bir neden yaratarak olay çıkartmak isterler. İnce Memed'in kademe kıyısındaki korunmuş çayırına Buhurcular, çobanları vasıtasıyla koyun salarlar. Durumu gören İnce Memed, Buhurcuları birkaç kez uyarır. Ancak uyarmak sonuç vermez. Bir keresinde çobanların yine çayıra koyun saldıklarını gören İnce, çobanları uyarır. Bu kez iki kişi olan çobanlar İnce Memed'in üzerine yürürler, kavga başlar. Kavga sırasında çobanlardan birisini çenesinin altından vurur ve öldürür. Diğer çoban da canını zor kurtarır. Buhurcular oldukça kalabalıktır. İçlerinde iyi de nişancıları vardır. Ali Efe, Buhurcu Yusuf, Koca İbrahim ve Topal Mehmet gibi. Buhurcular İnce'yi öldürmek için çeşitli hile yollarına başvururlar. Paralı adam tutarlar. İnce'nin yakın akrabalarını tahrik ederler, bir türlü baş edemezler. Bir gün Buhurcular, İnce'yi vurması için Deli Kerim adlı bir yörüğü parayla tutarak Gülceğizoğlu'nun çadırına gönderirler. Çadıra konuk olan Deli Kerim birkaç gün İnce Memed ile beraber yer içer, onlarla yatar kalkar. Amacı Memed'i gece uyurken öldürmektir. Ancak buna cesaret edemez. Kerim, Memed'in kademe kıyısına ot getirmeye gideceğini söz sırasında öğrenir. Memed'den önce anılan yere giderek pusuya yatar ve İnce'nin gelmesini bekler. Otluğa annesiyle birlikte gelen Memed, kağnıya ot yüklerken, pusuda yatan Kerim silahını ateşler ve Memed'i bacağından yaralar. Oradan kaçabilmek için sığır sürüsü arasına karışarak Aydoğmuş köyüne doğru koşarken İnce de onu görmüş olur. Yaz sonuna doğru İnce'nin ayağı iyileşir. Ancak Buhurcular, Gülceğizoğlu obasının huzurunu iyice kaçırmışlardır. Arada kan davası vardır. Bu huzursuzluğa dayanamayan Gülceğizoğlu, obayı göçe hazırlar. Göç yolda iken Buhurcular da çadırı basarlar. Ancak para bir önceki yurtta olduğu için çadırda para bulamazlar ("Yurt" göçerlerin konakladıkları yerdir. Göç sırasında soyulmamak için dağarcığın içine koydukları parayı bir önceki yurda toprağa gömerler). İnce Memed bir yıl sonra Buhurcuların Kumalar Dağında olduğunu öğrenir. Koca Mustafa'nın eşine daha önce Buhurcular sarkıntılık yapmıştır. Bu nedenle de İnce ve Koca Mustafa kızanları ile birlikte Kumalar Dağında Buhurcuların kaldığı çadırı basarlar. Bu baskında Buhurcu Yusuf öldürülür, diğerleri de kaçarlar. Bu arada Yunan askeri bölgeye gelmiştir. Çatışma da tavsamıştır. Yunan, Çay ilçesinin Akharım köyünde karargah kurmuştur. İnce Memed, birkaç kez Yunan birliğinin kurulduğu binalara girmiş çıkmıştır. Bir keresinde, Yunan askerleri İnce'yi vurmak isterler, ancak çok hızlı davranan Memed, sekiz-on Yunan askerinin silahlarının mekanizmalarını çıkartır ve onları komutanına götürür. Komutana; "ben size yardımcı oluyorum, sizinkiler beni vurmaya kalkıyorlar" der. İnce, bu olaydan sonra Şuhut ilçesinin Efe Köyündeki Türk birliğine giderek, Yunanlıların girdisini çıktısını, asker sayısını birlik komutanına anlatır. Dahası komutana; "Bana yüz asker verin. Yunan birliğini ortadan kaldırayım" der. Ancak komutan, İnce'ye inanıp güvenmez ve asker de vermez. İnce, Kurtuluş Savaşı'na katılarak Yörük Ali Efe'nin kızanı olmak ister. Bu nedenle babasından izin ister. Babası, "Ben hastayım, beni göm, daha sonra nereye gidersen git" diyerek izin vermez. Bu arada Ulusal Kurtuluş Savaşı kazanılır. Kanun kaçakları aranmaya başlanır. Bu nedenle İnce ve arkadaşları da artık köylere inemez olurlar. Hal böyleyken bazı kızanlar Yörük obalarındaki kadın ve kızlara sarkıntılık etmektedirler. İnce, arkadaşlarına; "köylere inemiyoruz, ihtiyacımızı Yörük obalarından karşılıyoruz. Siz böyle yaparsanız hepimiz acımızdan ölürüz" der. Arkadaşları da "Sen her zaman ham armut gibi boğazımızı alıyorsun, bize mani oluyorsun" derler ve aralarında hafif bir kırgınlık doğar. Bu kırgınlık gün geçtikçe büyür. İnce, bunun üzerine Şuhut yakınlarındaki Koca Mustafa'yı çağırır. İnce; "Benim giderime uyacak olanlar benim yanıma, Koca Mustafa'nın giderine uyacak olanlar O'nun yanına" der. İnce'nin teyzeoğlu Resul, Koca Mustafa'nın; Mustafa'nın dayısı Koca İbrahim de İnce'nin yanına ayrılırlar. Ayrılmadan yaklaşık bir hafta sonra Dinar'ın Karataş mevkiinde Buhurcuların içinde bulunduğu bir jandarma birliği tarafından Koca Mustafa ve arkadaşları öldürülür. Koca Mustafa'nın öldürüldüğünü duyan dayısı Koca İbrahim ruhsal bir bunalıma girer. Bir konak yerinde kendi arkadaşlarından bir tanesini vurur. İnce, "İbrahim Efe sen ne yapıyorsun?" der. Koca İbrahim; "Benim silahımın ucu dura dura paslandı, bundan böyle her tarafa dönecek" diye bağırır. İbrahim Efe'nin iyice kafayı bozduğunu anlayan İnce, kardeşine ve kendine zarar verdirmemek için, atla bir kuytu ormanda giderken, Osman'ın yaralı elini sarmak bahanesi ile geride kalırlar. Öteki kızanları kuşkulandırmadan geriye dönerek gruptan ayrılırlar. Kışı Armutlu köyünde inlerde geçirirler. İnce ve kardeşi kışı geçirdikten sonra, "Bu silah bizde olduğu sürece başımıza çok iş gelecek" diyerek silahları Sultandağlarına gömerler, başında ağlarlar ve Adana'ya doğru yola çıkarlar. Adana ve çevresinde altı ay kadar kalırlar, yöreyi öğrenince köylerine Göçerli'ye dönerler. Göçerli'den akrabalarını ve at, deve, koyun gibi hayvanları da yanlarına alarak tekrar Sultandağı üzerinden Adana'ya giderler. Adana ve Mersin arasında uzun bir süre göçer yaşayan İnce Memed, adını değiştirerek Molla Memed'i almıştır. Çevresi ise ona "Pes Efendi" der. Çünkü O, her cümlesini "pes" sözcüğü ile bitirirmiş. İnce, yaşamının sonuna doğru, Bolkar Dağını yurt ediniyor ve Bolkar Dağı yörüklerine yanaşarak keçilerini çoğaltıyor. Kışlağa indiği Mersin'in İlemin köyünde, 1937 yılında kendi vadesiyle İnce Memed ölür. Mezarı İlemin köyüne bir konak ilerdeki Sapaçayır mezarlığındadır. Oğlu Ramazan'nın anlattığına göre, İnce Memed'in öyküsünü burada noktalarken, O'nun Afyonkarahisar toprağının çocuğu olduğunu belgeleyen türküleriyle yazımızı bitirelim. Kaynaklar: (1) Musa Seyirci – Ahmet Topbaş, "İnce Memed Üzerine" Anadolu Yayınları, No: 12 , Folklor ve Etnografya Araştırmaları (FEA), Sayfa 329-337, Erenler Matbaası, İstanbul 1985 (2) Nazım Bursalıoğlu – Afyonkarahisar Yöresi Türküleri (2. baskı), Kültür Ofset, Antakya 1993

Sayfa Bilgisi

Kaynak Kişi:
Cemal Altıniğne
Sayfa Gösterimi:
3055
Oylama:
0.0 (0 kişi oyladı)
Oy Ver:

Yorum Yaz

Adınız:
E-Mail:
Mesajınız:
Doğrulama:
Güvenlik Kodu
 

Afyon Türküleri

Daha Fazla Türkü Sözü

Türküye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Yöreye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Sitemizde ücretsiz-bedava mp3 download linkleri bulunmamaktadır.
Internetten MP3 indirmek yerine sanatçıların albümlerini satın alarak onlara destek olunuz.
Siteye şarkı sözü eklemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz...

© 2014 - 2021 Türkü Sitesi bir Web Sitesi projesidir.