Kırıkkale Türküleri - Pehlivanlı Abidin Bey 3

Bu sayfada Kırıkkale yöresine ait Pehlivanlı Abidin Bey 3 türküsünün sözleri bulunmaktadır.

Türkü Sözü

Sana ruhsat verdi Müşir Alişan
Fethet aduları meydan senindir
Ziyr destine aldığın gündü kürdistan
Avşar beylerinde hicran senindir

Hep eli kargılı yiğitler sende
Hem aslan heybetli durur divanda
Deli Hacı çarhacıdır önünde
Hamle eder düşmana cevlan senindir

Alnında yazılan gelir serine
Namın gitti Hindistan'a Kırım'a
Çöldeki hasetleri sürdün Uruma
Ağlaşır analar figan senindir

Mevlam ruhsat verdi açıldı bir bab
Dört kitabı kelam hem ali cenab
Buyrultular gelir hep sana hitab
Görülür davalar divan senindir

Havfını çekiyor şol Kozan Dağı
Eridi kalmadı yürekte yağı
Alem sana mahal görür üç tuğu
Elmas cevahirli nişan senindir

Pehlivan oğlusun ocağında kadim
Heybetin alidir ismin Abidin
Barışık etme küffarı bi din
Erzurum Ahıska ibret senindir

Hamle ettin düşmana Seyyidi Battal
Erenler şahbazlar Uruma kıtal
Olunca efendim bir cengi cidal
Kolcular destinde meydan senindir

Meydana çıkınca gözler kamaşır
Zahmını yiyenin dili dolaşır
Halil Bey Musa Bey imdada ulaşır
Vurun şahbazlarım diyen diller senindir

Mübarek cenabın gayetten cesur
Nice düşmanları eyledin esir
Bu Osman kulundan var ise kusur
Affeyle efendim bigane senindir

Türkünün Hikayesi

(Devamını Göster) Kırıkkale Kenanbeyobası Pehlivanlı Türkmen aşiretinin reisi Abidin Bey, yazın Uzun Yayla'da yaylarken Avşar beyinin kızını görür, beğenir ve ister. Kız, "Dağın tazısı ovanın ceylanını alamaz" der Abidin Bey'e varmaz ve bir de dörtlük söyler: Ceylanı avlamaz dağın tazısı Obaya yazılmaz alın yazısı Avşarın bunca yiğidi varken Türkmene mi gider emlik kuzusu Abidin Bey, Avşar kızına şu dörtlükle karşılık verir. Türkmen oğlu derler inadım inat Kız seni alırım muradım murat Yedi Avşar gelse gene vazgeçmem Altımda kişniyor al benli kır at Abidin Bey, Avşar'ı basar ve kızı kaçırır. Gerdek gecesi Abidin Bey kıza, "Dağın tazısı ovanın ceylanını nasıl avladığını gördün mü?" der. Kız, "Kar yağdı keriz avı oldu" diye cevap verir. Abidin Bey, Kırşehir, Çiçekdağı Türkmen Tülek aşiretinin reisi Tülek Hasan Bey'in çadırında misafir iken Avşarlar, Tülek aşiretinin oturduğu bölgeleri basar ve soyarlar. Bu sırada Tülek Hasan'a haber ulaşır. Tülek Hasan, Abidin Bey'e "Senin kayınların Avşarlar aşiretimizi talan etmişler." deyince, Abidin Bey, hemen atına atlayıp sürer. Bu sırada başındaki fesi yere düşer. Fesi almak için geri döndüğünde aşiretten yaşlı bir kadın "Abidin Beyim gitme, bizde fesin düşmesini uğursuzluk sayarlar." der. Abidin Bey dinlemez. Abidin Bey, Hasan Bey, Zülfıkar ve Deli Hacı Osman ile birlikte yedi atlıdan oluşan Avşarlara yaklaşırlar. Avşarların başı Kıçı Büyük İsmail, "Eniği ağzında giden kurda dokunulmaz, sonra Avşar kızı dul kalır, gelmeyin" der. Abidin Bey dinlemez, elinde kılıcı ileri atılır. Avşarlar dolma tüfekle Hasan ve Deli Osman'ı yaralayıp, Zülfıkar ve Abidin Beyi vurup öldürürler. Yiğit, mert ve yakışıklı Abidin Bey'in ölümü aşirette büyük üzüntü yaratır ve bu olaya bir çok ağıtlar yakılır. Yetmemiş kılıcı tavsımış yayı Önünde kaçıyor Avşar'ın beyi Kör Avşarlar vurmuş Abidin Beyi Şimdi yalan oldu kime ne deyim Abidin Bey vuruldu kime ne deyim Kalleş Tülek Hasan yelledi bizi Kanıma gark oldu yaylanın düzü Bana ağlasın da dayımın kızı Şimdi yalan oldu kime ne deyim Abidin Bey vuruldu kime ne deyim İnsafa gel dayım oğlu insafa Kucağımda pek küçüktü Mustafa Üç sene dokuz ay sürdüğüm safa Şimdi yalan oldu kime ne deyim Abidin Bey vuruldu kime ne deyim Ahmet Z. Özdemir, "Avşarlar ve Dadaloğlu" adıyla yazdığı eserinin 275-276. sayfasında Abidin Bey olayını dile getirmiştir. Anlatım ve şiir bizi tatmin etmediği için buraya almadık. Mahmut Işık, "Afşarlar" adlı eserinin 34-35. sayfalarında olaya değinir fakat Pehlivanlı ve Abidin Bey'in adını hiç anmaz. Biz, her iki yazarın konuyu iyi araştırmadığı kanısındayız. Kız kardeşi tarafından Abidin Bey için yakılan ağıt: Sarı ipek camedanı Mavi yelekli kaftanı Anam oğlu Abidin Bey Cümle âlemin sultanı Küheylana biner uçar Kargı mızrak kanlar saçar Dört atlının üğrü sıra Üç yüz Avşar birden kaçar Kebe şalvar bacağında Elmas yüzük parmağında Kırk belikli sarı gelin Ahmet Mistik kucağında Gelin ağlar kocam diye Oğul ağlar babam diye Kuburu yemiş devrilmiş Emmim oğlu Hasan diye Haremeyn eli boşandı Geldi Malya'ya döşendi Abidin Bey öldü diye İstanbıl kara kuşandı Başında abiye fesi Ünledim duymuyo sesi El değil ki niye vurmuş Abidin Bey eniştesi Arşivimizdeki el yazma Osmanlıca bir defterde, Âşık Osman ve Âşık Diyarı tarafından Abidin Bey için söylenmiş iki ağıt bulunmaktadır. Latin harflere çevirdiğimiz iki ağıdın mısraları şöyledir: Sana ruhsat verdi Müşir Alişan Fethet aduları meydan senindir Ziyr destine aldığın gündü kürdistan Avşar beylerinde hicran senindir Hep eli kargılı yiğitler sende Hem aslan heybetli durur divanda Deli Hacı çarhacıdır önünde Hamle eder düşmana cevlan senindir Alnında yazılan gelir serine Namın gitti Hindistan'a Kırım'a Çöldeki hasetleri sürdün Uruma Ağlaşır analar figan senindir Mevlam ruhsat verdi açıldı bir bab Dört kitabı kelam hem ali cenab Buyrultular gelir hep sana hitab Görülür davalar divan senindir Havfını çekiyor şol Kozan Dağı Eridi kalmadı yürekte yağı Alem sana mahal görür üç tuğu Elmas cevahirli nişan senindir Pehlivan oğlusun ocağında kadim Heybetin alidir ismin Abidin Barışık etme küffarı bi din Erzurum Ahıska ibret senindir Hamle ettin düşmana Seyyidi Battal Erenler şahbazlar Uruma kıtal Olunca efendim bir cengi cidal Kolcular destinde meydan senindir Meydana çıkınca gözler kamaşır Zahmını yiyenin dili dolaşır Halil Bey Musa Bey imdada ulaşır Vurun şahbazlarım diyen diller senindir Mübarek cenabın gayetten cesur Nice düşmanları eyledin esir Bu Osman kulundan var ise kusur Affeyle efendim bigane senindir *** Bu fenayi dünyanın üstüva binası Bir ateş düşürdün cihana beyim Padişaha malum değil bir tanesi Takdirde bu imiş bahane beyim Öldüğünde işiten candan usandı Adalet tahtında padişah pendi Sarı perçem al kanlara boyandı Gençlikte hayıftır bu cana beyim Kara Bey Müslim Bey hayfını güder Şakir Bey kan döküp zari zar eder Gam gussaya kaldı şimdiye peder Yeniden düşürdün figane beyim Her demde vezirler eylerdi hürmet Hasan Bey yolunda ser verir helbet Kaçma Tülek Hasan aman muhanet Elden mi verdiler düşmana beyim Yok imiş hiç kimse kavgasına sak Sipere durmuşlar menzili uzak Pehlivan oğlusun vurdu bir çıplak Elbette duyulur sultana beyim Padişah nüfuzu gibi geçer taşa Emrinde matbuun din islam haşa Duyunca döğündü ki nice paşa Aldırır Kozan'ı tufana beyim Böyle yiğit gelmez gayri dünyaya Bulunmuş torun gayretin saya Yükünü yüklenmiş bir arabaya Dediler geliyor vatana beyim Her ana doğurmaz böyle bir fettar Üç yüz çiftçisi üç yüz köle var Hayli çabaladı yedinde zülfıkar Ser verdi yoluna kurbana beyim Mısır ülkesinde birikti zatlar Beyime çırak çıkardı verdi hilaflar Tavlada kişneşir küheylan atlar Söylemez dilleri ki yana beyim Bu Anadolu'da var mıdır dengi Gonca güller soldu kalmadı rengi Hayın Avşar nasıl çektin tüfengi Getirdi ne yandan nişane beyim Harameyn ilinizde kır atlar Dört atlıdan kaçar iki yüz tüfekler Mavi şalvar giyer samur da kürkler Şiddeti gösterir aslana beyim Beş yüz adam olsa bir beyim kalsa Sadık oğlu Osman çarhacı varsa Hasan Bey gibi dört dahi olsa Kızıl kan döktürür fermana beyim Yiğit batman döğer olur mu narhı Yiğitlikte zira bulunur farkı Hasan Bey karıştı elinde kargı Bölük bölük böldü bir yana beyim Hazreti Ali gibi verdim bir yiğit Dünyası ahreti ki olsun mucit Nişanına buyurdu ol Sultan Mecit Düşürür katilini fernana beyim Yiğit ölür amma methi de gitmez Kapandı gülşenler bülbüller ötmez Mustafa Bey küçük aklı da yetmez Onu ısmarladı Yezdana beyim İnşallah mekanı cennette bağa Bir kavga olmadı ki soldan sağa Muhammed Bey obasında ol Ali Ağa Getirir hasmını imana beyim Lokman Hekim gelse yoktur ilacı Mevlam rahmet etsin bu goygun acı Torun torununun oğlu da Hacı Gözleri üşküflü şahane beyim Çifte konakları döşeli minber Kara Bey efendim yerinde cevher İnşallah yurdunu tuta Bey Haydar Kötülük getirmez bu sana beyim Sordum ki sinini otuz da çağlı Düşmana at katar kılıcı zağlı İsmi Abidin Bey Pehlivan oğlu Bu öc kalmaz bir gün düşmana beyim Kaynak: Baki Yaşa Altınok, Halep ve Orta Anadolu Ekseninde Bir Oymağın Tarihi (Pehlivanlılar), Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Yıl 8, Sayı 22, 2002, s.49-67. Murat Başer, Kırıkkale, Yeniyapan Köyü, 1930 Doğ. İlkokul; Bedirhan Pehlivanlı'nın Günlüğü ve Soy Seceresi s. 3; Mehmet Kılıçel, Kırıkkale, Delice, Baraklı Köyü, 1940 Doğ. İlkokul; Osmanlıca El Yazması; Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları - Baki Yaşa Altınok, Oba Yayıncılık, Mayıs - 2003, Ankara, s.138-139-140-141-142-143-144-145

Sayfa Bilgisi

Kaynak Kişi:
Kırıkkaleli Aşık Osman
Sayfa Gösterimi:
1727
Oylama:
5.0 (1 kişi oyladı)
Oy Ver:

Yorum Yaz

Adınız:
E-Mail:
Mesajınız:
Doğrulama:
Güvenlik Kodu
 

Kırıkkale Türküleri

Daha Fazla Türkü Sözü

Türküye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Yöreye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Sitemizde ücretsiz-bedava mp3 download linkleri bulunmamaktadır.
Internetten MP3 indirmek yerine sanatçıların albümlerini satın alarak onlara destek olunuz.
Siteye şarkı sözü eklemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz...

© 2014 - 2021 Türkü Sitesi bir Web Sitesi projesidir.