Kırşehir Türküleri - Atatürk Mucur'da

Bu sayfada Kırşehir yöresine ait Atatürk Mucur'da türküsünün sözleri bulunmaktadır.

Türkü Sözü

Kadem bastın safa geldin Mucur'a
Doğan aylar gibi doğ Kemal Paşa
Canım kurban olsun senin yoluna
Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa

Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa
Düşman yurda girdi uy Kemal Paşa

Şalvar giymiş kara kalpak başında
Madalyası parıldıyor döşünde
Çok gün görmüş daha şu genç yaşında
Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa

Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa
Düşman yurdu sardı uy Kemal Paşa

Şehla ala gözlü saçları altın
Konçlu çizme giymiş elinde bastun
Sana kurban olsun düşmanın dostun
Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa

Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa
Düşman yurda bastı uy Kemal Paşa

Yanında paşalar hizaya durur
Mucur çarşısında kurt gibi yürür
İnşallah kafiri kalbinden vurur
Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa

Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa
Düşman yurdu aldı uy Kemal Paşa

Nice zulüm gördük evveli ahir
Aşımız ekmeğimiz kan ile zehir
Sana omuz verir koca Kırşehir
Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa

Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa
Düşman yurda daldı uy Kemal Paşa

Cemalin benziyor şu doğan güne
Niyazım var sahip çıkasın dine
Sana kurban olsun Gülizar Nine
Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa

Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa
Düşman yurdu sardı uy Kemal Paşa

Türkünün Hikayesi

(Devamını Göster) Birinci Dünya Savaşı esnasında Sarıkamış felâketiyle sonuçlanan askerî harekatı sevk ve idare maksadıyla Enver Paşa Mucur'dan geçerken halkın kendisine büyük yakınlık göstermesinden dolayı, Nahiye olan Mucur'u ilçe yapmıştır. Mondros ateşkes antlaşmasıyla birlikte Anadolu yer yer batılı emperyalistler tarafından işgal edilince tedirginlik bütün yurtta olduğu gibi, Mucur'da da başgöstermişti. Mustafa Kemal ve arkadaşları, vatanseverliğin verdiği duygular ile haince uygulanan onur kırıcı bu durum karşısında "Damarlarında dolaşan o temiz kandan" dolayı kayıtsız kalamazlardı. Vatanın, emperyalistlerden kurtarılması ve tam bağımsızlığı için İstanbul'dan 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal, Amasya tamimi ile birlikte Erzurum ve Sivas kongrelerini tamamladıktan sonra ileride Cumhuriyetin temellerinin atılacağı Ankara'ya gitmek üzere yola çıkmıştı. Aralık 1919 sonlarıyla Ocak 1920 başlarında Tokat ve Erbaa bölgelerinde, Alevi yurttaşlardan bazılarının özel amaçlı kişi ve kuruluşların kışkırtmasıyla, Rum soyguncularla işbirliği yaptıkları, onlara maddi ve manevi yardımlarda bulundukları öğrenilmişti. Mustafa Kemal, 2 Ocak 1920'de Mucur Askerlik Şubesi Başkanlığı'na durumu bildirerek, Bektaşi Çelebisi Cemalettin Efendi'nin ve Baba Salih Efendi'nin gerekli uyarma ve müdahalelerde bulunmalarının sağlanmasını diledi Askerlik Şubesi Başkanı Sadık, ilgililerle temasa geçerek, Hacı Bektaş Veli Çelebisi Cemalettin Efendi'nin duruma el koymasını ve aşağıdaki genelgenin yayımlanmasını sağladı: "Yüksek tarikatımız mensuplarından bazılarının vatan haini Rumlarla ve Rum eşkıya ile işbirliği yaparak, milli birliğimiz ayhinde propaganda yaptıkları ve maddi yardımda bulunduklarını üzülerek öğrendim. Kutsal yurdumuzu düşmanın kirli ayakları altında ezdirmemek, atalarımızın yüce ruhlarını incitmemek hepimizin ödevidir. Bütün tarikat mensuplarına gerekli öğütlerde bulunarak, elbirliği ile Hükümetimizin güç ve yüceliğinin artırılmasına ve O'nun emirlerinin yerine getirilmesine önem verilmesi borcumuzdur. Vatanın karşılaştığı tehlike göz önünde tutularak, iç ve dış düşmanların hain düşüncelerine kapılmamalarını hepinizden ister, sizi Ulu Tanrı'nın birliğine emanet ederim." Bu genelgeyi şifreleyen Şube Başkanı Sadık, bu hususun Tokat'ta dava vekili Ali Rıza ve Latifzade Osman Beylere, Zile'de Hayri Efendi'ye, Çorum'da Sadık ve Karkınzade Karip Beylere bildirdiğini, iş genişlerse kendisine gönderilecek on süvari ile ve Çelebi Efendi'nin, yahut oğlunun eşliğinde müdahale edilebileceğini, hatta İzmir veya diğer bir bölgede kullanmak üzere Çelebi'nin 2-3 bin muharip vermeyi vaat ettiğini bildirdi. Mustafa Kemal, Mucur Askerlik Şubesi Başkanı Sadık Bey'e 19 Ocak 1920'de aşağıdaki şifreyle karşılık verdi: "Çelebi Efendi Hazretlerinin milletin ve yurdun korunması, dirlik düzenliği hakkındaki duygularıyla yurtsever girişimlerine büyük teşekkür eder, İzmir Cephesi için hazırlandığı bildirilen kuvvet hakkında, gereğinde maruzatta bulunulacağının kendilerine duyurulmasını rica ederim." Mustafa Kemal, Ankara'ya gelirken Çelebi Cemalettin Efendi'yi ziyaret ederek büyük bir saygıyla karşılanmış, yurdun düşmanlardan temizlenmesi için anlaşmışlardı. Mustafa Kemal'in Milli Mücadeleyi başlattığı günlerde, Mucur'da Müdafa-i Hukuk adlı bir cemiyet kurulmuştur. Başkanlığını Kaymakam Ahmet Cevat (Akın) Bey'in üstlendiği bu cemiyette, Belediye Başkanı Fıkır'ın Nuri (Dündar), Müftü İsmail Hakkı Efendi, Ahmet Canatan, Hacı Fıkı'nın Derviş Nuri (Sarıoğlu), Şakir'in Süleyman, Mustafa Aksoy, Efendiler bulunuyordu. Cemiyet, Damat Ferit Paşa Hükümeti'ni tanımadıklarını 14.1.1920 tarihli telgrafla İstanbul'a bildirmekle göreve başladı. Kurtuluş Savaşına 40.000 kuruş para yardımında bulundu. Kurtuluş Savaşı günlerinde, Mucur'da bir de Milli Süvari Müfrezesi kurulmuş, bu müfrezenin bütün teçhizat ve iaşesi halk tarafından gönüllü olarak karşılanmıştır. Sancaktarın Rıza, Karacaviranlı Hidayet, Dalakçılı Ahmet Çavuş başta olmak üzere 150 silâhlı halktan oluşan birlik, İnönü cephesine gönderilmek üzere Mucur'dan yola çıkarılmıştır. Belediye Başkanı Nuri Efendi, Kemal Paşa'ya çektiği telgrafta bundan böyle İstanbul Hükümeti'ni tanımadıklarını, Ankara'ya geçerken Mucur'a uğramalarını istemiş, Kemal Paşa da gönderdiği telgrafta, Mucur'a uğrayacağını bildirmişti. Sivas'ta toplanacak kongreye bir heyet gönderme hazırlığına girişen Mucur Müdafa-i Hukuk Cemiyeti, Askerlik Şubesi Başkanı Sadık Vicdani Bey ile Hacıbektaş Nahiye Müdürü Avni Erkan Beyi bu iş için görevlendirdi. 300 lira yol harçlığı toplandıktan sonra, yaylı bir at arabası ile Sivas kongresine katılmak için yola çıkan heyet, Şarkışla'ya vardığında kongrenin sona erdiği, Atatürk'ün Mucur'a geleceği haberini alınca, durumu telgrafla Mucur'a bildirerek geri döndü. Olayın duyulması üzerine, Mucur'da Mustafa Kemal Paşa'yı karşılama hazırlıkları başlatıldı. Mustafa Kemal Paşa'yı karşılamak ve kendisine yapılacak olası bir suikastı önlemek için de yüzbaşı Sadi Bey'in komutasında Genç Ağa'nın Ömer Çavuş, Fitil'in Sıddık (Köksal), Mustafa Dara, Fıkır'ın Etem (Erkanlı), Karacaörenli Süleyman Ağa, Yazıkınıklı Hüseyin Aksoy, Karacalılı Molla Hüseyin başta olmak üzere yirmi kişilik bir müfreze kuruldu. Atatürk ve arkadaşları, Mucur'a gelmeden evvel öncü olarak yola çıkan Ali Fuat Cebesoy Paşa, Mucur'da halk tarafından coşku ve sevinçle karşılandı. Ali Fuat Paşa, "Bu vatanı ancak bu coşku kurtarır." sözleriyle başlayan kısa bir konuşma yaptı ve yetkililerle bir durum değerlendirmesi yaptıktan sonra da Kırşehir'e gitmek üzere Mucur'dan ayrıldı. Mustafa Kemal'in Kayseri'den hareket ettiğini duyan Mucur ileri gelenleri, civar köylere haber göndererek Paşa'nın karşılanmasını istediler. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra, Mucur Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin 350'ye yaklaşan üyesi, karşılama için yola çıktı. Kaymakam Cevat Bey ile halk, Kurugöl'e kadar yolun iki tarafına dizilerek, coşku içinde Mustafa Kemal Paşa'yı beklemeye başladı. Biraz sonra yolda üstü açık üç otomobil belirdi. Öndeki otomobilde bulunan Paşa, karşılayıcılar arasında okul öğrencilerini görünce heyecanla arabadan indi, öğrencilerden birinin elinden tutarak halk ve öğrencilerle birlikte hükümet binasına kadar yürüdü. Mustafa Kemal ve arkadaşları 22 Aralık 1919 Pazartesi günü saat 8.30'da Mucur'a geldiler. Kafile, hükümet konağına gelince, konağın girişinde Müftü İsmail Hakkı Efendi uzun bir dua yaparak Allah'tan başarı ve yardım diledi. O gece kendisine ayrılan Hükümet Konağında kalan Mustafa Kemal Paşa, gece, ilçenin ileri gelenleriyle bir durum değerlendirmesi yaptı. Ülkenin kurtarılması yönünde onları bilgilendirdi. Ertesi günü Hacıbektaş'a gitmek için hazırlık yapan Mustafa Kemal, arabasına binmek için ilçenin caddesinde ilerlerken, yolun iki tarafına toplanan halk, kendisine sevgi gösterisinde bulunuyordu. Çanakkale'de onunla çarpışmış bir er Hükümet binası önünde O'nu görünce askerce selâm vermiş, sonra ellerine sarılmıştı. Çanakkale gazisi erin Anafartalar Kahramanına "Ne olacak hâlimiz" dercesine bakmasını halk, yaşlı gözlerle izlemişti. Bu sırada kalabalığın içinde Mustafa Kemal Paşa'ya yaklaşan Gülizar Nine önce Paşa'nın önünde durdu ve bir dua okuduktan sonra, şu şiiri okudu. Kadem bastın safa geldin Mucur'a Doğan aylar gibi doğ Kemal Paşa Canım kurban olsun senin yoluna Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa Düşman yurda girdi uy Kemal Paşa Şalvar giymiş kara kalpak başında Madalyası parıldıyor döşünde Çok gün görmüş daha şu genç yaşında Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa Düşman yurdu sardı uy Kemal Paşa Şehla ala gözlü saçları altın Konçlu çizme giymiş elinde bastun Sana kurban olsun düşmanın dostun Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa Düşman yurda bastı uy Kemal Paşa Yanında paşalar hizaya durur Mucur çarşısında kurt gibi yürür İnşallah kafiri kalbinden vurur Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa Düşman yurdu aldı uy Kemal Paşa Nice zulüm gördük evveli ahir Aşımız ekmeğimiz kan ile zehir Sana omuz verir koca Kırşehir Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa Düşman yurda daldı uy Kemal Paşa Cemalin benziyor şu doğan güne Niyazım var sahip çıkasın dine Sana kurban olsun Gülizar Nine Düşmanı yurdumdan kov Kemal Paşa Aman Kemal Paşa duy Kemal Paşa Düşman yurdu sardı uy Kemal Paşa Kaynak: Gazi Mustafa Kemal, Nutuk. Türk Tayyare Cemiyeti, 1927, s. 7,8. Bozkurt, H. C. Armstrong, Çev. Ahmet Çuhadır, Kumsaati Yay. İst. 2001, s. 65,66; ATAŞE Başkanlığı, Atatürk Arşivi; Kls. 12, Dos. 1335/27-2, Fih. 26/2. Atatürk, İmp. Milli Devlete, Prof. Dr. Ünsal Yavuz, T.Tarih K. Yay. 1999, s. 34,35; a.g.a; Kls. 12, Dos. 1335/27-2, Fih. 26/8; a.g.a; Kls. 12, Dos. 1335/27-2, Fih. 26/10; Naşit Hakkı Uluğ, Hemşehrimiz Atatürk, Türkiye İş Bank. Yay. İst. s.64,65. Bilâl N. Şimşir, Ankara, Bilgi Yay. 1988, s. 70, 184; Kemal Zeki Gençosman, İhtilal Meclisi, Hür Yay. İst. 1980, s.24,25. Avşar Cihan, Kırşehir ve İlçeleri, Ank. 1990, s.190,191; Sırrı Kardeş, Heyet-i Temsiliye ve Mustafa Kemal Kırşehir'de, Ank. 1950, s. 14, 16. Naşit Hakkı Uluğ, a.g.e. s.67; Osmanlıca Elyazma Yap. nr.37. Metindeki Gülizar Nine (Kör Gülizar), Osman Bölükbaşı'nın halası olduğu söylenir. H. İbrahim Ağa'nın 3 kızından birisidir. Yaktığı ağıtlarla ünlüdür. Mucur'da evli olduğunu yine 1928 Doğ. Mucur'lu Fahri Erkanlı belirtmiştir; Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları - Baki Yaşa Altınok, Oba Yayıncılık, Mayıs - 2003, Ankara, s.244-245-246-247-248-249

Sayfa Bilgisi

Kaynak Kişi:
Gülizar Nine
Sayfa Gösterimi:
1511
Oylama:
0.0 (0 kişi oyladı)
Oy Ver:

Yorum Yaz

Adınız:
E-Mail:
Mesajınız:
Doğrulama:
Güvenlik Kodu
 

Kırşehir Türküleri

Daha Fazla Türkü Sözü

Türküye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Yöreye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Sitemizde ücretsiz-bedava mp3 download linkleri bulunmamaktadır.
Internetten MP3 indirmek yerine sanatçıların albümlerini satın alarak onlara destek olunuz.
Siteye şarkı sözü eklemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz...

© 2014 - 2021 Türkü Sitesi bir Web Sitesi projesidir.