Kırşehir Türküleri - Kara Yusuf'un Ağıdı

Bu sayfada Kırşehir yöresine ait Kara Yusuf'un Ağıdı türküsünün sözleri bulunmaktadır.

Türkü Sözü

Asker oldum taburlara karıştım
Hasta düştüm can evimde alıştım
Gurbet elde acel ile yarıştım
Felek bana gül demedi neyleyim

Yusuf'un giydiği bir ala işlik
Bir soluk cemadan bir yırtık başlık
Dermanını kesmiş bit pire açlık
Felek bana gül demedi neyleyim

Sofular köyünde tutmadı dizim
İçerim yanıyor kan ağlar gözüm
Pedere emanet kaldı körpe kuzum
Kahpe felek gül demedi neyleyim

Toplansın Avcı da bana ağlasın
Mehriban gelin de kara bağlasın
Bizi ayıranlar muraz almasın
Kahpe felek gül demedi neyleyim

Ben ölürsem ıssız kalsın vatanım
Veran olur bahçam bozulur bağım
Küçük Kavak oldu mekan durağım
Felek bana gül demedi neyleyim

Türkünün Hikayesi

(Devamını Göster) Kırşehir, Mucur ilçesinin Avcı köyünden 1888 doğumlu Mehmet oğlu Kara Yusuf (Yalçın), unvanından da belirtildiği gibi, karayağız, yiğit, mert bir delikanlıdır. Küçük Kavak köyünden Bekir (Altınok)'in kızı Mihriban ile evliliğinde Sayıt adında bir çocuğu dünyaya gelen Yusuf, henüz evliliğinin ilk yılı dolmadan Birinci Dünya Savaşı çıkmış, her Türk çocuğu gibi o da askere alınmıştır. Cephede düşmana yenilmeyen Yusuf, açlığa ve bakımsızlığa yenik düşüp hastalanmış, hava değişimi verilerek memleketine yollanmıştır. Trenle Ankara'ya gelip birkaç arkadaşıyla birlikte yaya olarak köylerine dönmeye çalışırken, Kaman'ın Sofular (Aydınlar) köyüne gelince hastalığı ağırlaşıp yürüyemez hale gelen Yusuf, yollarına devam etmek isteyen arkadaşlarına Avcı köyündeki 70'lik babası ile Küçük Kavak köyündeki kayınbabası Bekir'e haber vermelerini tembihlemiştir. Haberi alan Yusuf'un kayınbabası Bekir, kağnıya öküzleri koşup Sofular'ın yolunu tutmuştur. Diğer yandan Yusuf'un yaşlı babası Mehmet, bir merkebe binerek Küçük Kavak köyüne gelmiş, hısımı Bekir'in Yusuf'u getirmeye gittiğini öğrenince de burada beklemeye başlamıştır. Sofular köyüne varan Bekir, bir evin sekisinde ağır hasta yatan damadı Yusuf'u kağnıya yükleyip o günün şartları içinde binbir güçlükle bir akşam vakti Küçük Kavak köyüne getirmiştir. Yaşlı babası Mehmet'le hasta yatağında görüşen Yusuf, sabah olunca doğup büyüdüğü Avcı köyüne götürülecektir. Babasının akşam namazına durduğu sıra iyice ağırlaşan Kara Yusuf, biricik oğlu Sayıt ile karısı Mihriban'ı göremeden 1916 yılında 28 yaşında iken geldiği günün akşamı Küçük Kavak köyünde ruhunu teslim eylemiştir. Yusuf'un vefat ettiğini duyan Avcı köyü halkı, akın akın Küçük Kavak köyüne gelmişlerdir. Onun ağzından böyle bir ağıt yakılmıştır. Kaynak: Osman Altınok, Mucur Küçük Kavak Köyü, (1317-1983) Okuryazar değil; Hatice Ateş, Mucur Kepez Köyü, 1934 Doğ; İlkokul 3; Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları - Baki Yaşa Altınok, Oba Yayıncılık, Mayıs - 2003, Ankara, s.236-237

Sayfa Bilgisi

Kaynak Kişi:
Hatice Ateş
Sayfa Gösterimi:
1383
Oylama:
0.0 (0 kişi oyladı)
Oy Ver:

Yorum Yaz

Adınız:
E-Mail:
Mesajınız:
Doğrulama:
Güvenlik Kodu
 

Kırşehir Türküleri

Daha Fazla Türkü Sözü

Türküye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Yöreye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Sitemizde ücretsiz-bedava mp3 download linkleri bulunmamaktadır.
Internetten MP3 indirmek yerine sanatçıların albümlerini satın alarak onlara destek olunuz.
Siteye şarkı sözü eklemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz...

© 2014 - 2021 Türkü Sitesi bir Web Sitesi projesidir.