Kırşehir Türküleri - Mültezim Anbara Vurdu Kilidi

Bu sayfada Kırşehir yöresine ait Mültezim Anbara Vurdu Kilidi türküsünün sözleri bulunmaktadır.

Türkü Sözü

Mültezim ambara vurdu kilidi
Rüzgarlar dağıttı çıkan bulutu
Zenginlerde kurban kesmez göründü
Aman Allah derde deva yareden

Yedinci kat yere kadem basanlar
Önce yalvarmazdı kalbi fasıklar
Sabiler sıbyanlar saçı kesikler
Acı sular gibi çağlar yareden

Bize ibret oldu bu bir alamet
Kışın kar yağmadı yaz günü rahmet
Ne yerde bereket ne gökte hürmet
Sarardı bahçeler bağlar yareden

Toplanalım ibadete duralım
Efendime bir arzuhal sunalım
Öksüz yetim bir araya koyalım
Öksüzler yetimler ağlar yareden

Duaya çıktıkta kabul olmadı
Çok nefes harcettik yerin bulmadı
Bu dünyanın tadı tuzu kalmadı
Ölene imrenir sağlar yareden

Said der ki fani dünya çürüdü
Gözümüze bir görünür var idi
Ekinler gevredi otlar kurudu
Yine dağlar bir hoş oldu yareden

Türkünün Hikayesi

(Devamını Göster) Aşağıda destanını verdiğimiz 1838 kıtlığından sonra, 1871'de başlayıp 1874 yılına kadar dört yıl süren bir kıtlık daha yaşanmıştır. Kırşehir ve Orta Anadolu yöresini kasıp kavuran ağır kıtlık günlerinde Kırşehir'den gönderilen ve İstanbul'da 15 Mayıs 1874 tarihli Basiret gazetesinde yayınlanan bir mektupta bu kıtlıkta bölge halkının ölmüş hayvan eti, ağaç kabuğu, ayrık otu yediği yazılmaktadır. Yine aynı gazetenin bir ay on gün sonraki 25 Haziran 1874 günü çıkan sayısında da bu kıtlık hakkında şöyle yazılıdır. Ankara Valisi Derviş Paşa'nın Ankara'ya geldiği gün aç kalan dört beş bin kişinin valiyi karşılayıp feryat figan ettiklerini, halkın bu acıklı durumunun yürekler paralayıcı olduğu, aç halkın karşısına valinin resmi elbisesi ile çıkamadığı, kıtlık nedeniyle Orta Anadolu halkının yurtlarını bırakıp başka bölgelere göç ettiği bildirilmektedir. Aşağıdaki destanlardan da belirtildiği gibi, Kırşehir, Keskin, Kayseri, Nevşehir, Yozgat ve Ankara başta olmak üzere Orta Anadolu'yu kasıp kavuran kıtlık, bu yörelerde maddi yönden ağır tahribata neden olmuştur. Pınarların suyu çekilmiş, akan çaylar susuzluktan kurumuştur. Hayvanların açlıktan derileri büzülmüş, çiftçi çift bozmuş, aç kalan halk, çakır dikeni, kura ağaç kökü, üzerlik otu yemek zorunda kalmıştır. Bir çok insan yurtlarını terk ederek başka diyarlara göç etmiş, baca tütmez olmuş, çoluk çocuk genç kızlar, varlıklı ailelere hizmetçi olarak verilmiştir. Bir türlü bitmek bilmeyen savaşlar, vergi memurlarının acımasız baskısı ve bir de bunların üzerine binen kıtlık, Anadolu halkını canından bezdirmiş, bu acıyı halk, yıllarca üzerinden kolay kolay atamamıştır. Dört yıl sürdüğü bildirilen bu ağır kıtlık günlerini Kırşehirli Âşık Hüseyin şöyle anlatmaktadır. Sene doksan birde bir kıtlık oldu Şaşırıp arada kaldık yareden Açlıkta milletin gül benzi soldu Tomurcuk gül idik solduk yareden Irahmet yerine kuru yel eser Zenginler fakirin dalına basar Ahali acından kan köpük kusar Açlıkta üzerlik yolduk yareden Kıtlık çöktü Kırşehir'e Keskin'e Kayseri Nevşehir Yozgat üstüne Kimse bakmaz emmi dayı dostuna Her birimiz bir hal olduk yareden Hayvanların derileri büzüldü Tarla bitmez oldu çiftler bozuldu Koca Acı Öz'ün suyu kesildi Susuz Kerbelaya döndük yareden Cümle insan düştü kendi derdine Bakmaz oldu horantaya mürdüne Bir musibet doldu Türkmen yurduna Günahkarız yolda hardık yareden Açlıkta insanın sarardı benzi Söküldü küreği eğrildi omzu Yarıldı dudağı kurudu ağzı Dilleri dönmüyor balçık yareden Nice köyler vardır baca tütmüyor Nice evler var ki ekmek etmiyor Buğdaya fakirin gücü yetmiyor Zavardan bulamaç kardık yareden Dört sene üst üste gün güne yetti Koç yiğit gurbette hasretlik çekti Nice gelin kızlar hizmetçi gitti Çaresiz bunaldık kaldık yareden Hökümet mültezim başında savar Çarşıya varınca zaptiye kovar Halini arz etsen yatırır döver Her tarafta birden yandık yareden Hüseyin'im der ki halimiz yaman Padişahım imdat eyle el aman Rezzak'sın isminde ver Kadir Mevlam Sığındık kapına vardık yareden 1871'de başlayıp 1874 yılına kadar tam dört yıl süren ağır kıtlık günlerini Âşık Hüseyin gibi Âşık Said de dile getirmiştir. Her iki destanın son dörtlüğünün benzeşmesi dikkat çekicidir. Mültezim ambara vurdu kilidi Rüzgarlar dağıttı çıkan bulutu Zenginlerde kurban kesmez göründü Aman Allah derde deva yareden Yedinci kat yere kadem basanlar Önce yalvarmazdı kalbi fasıklar Sabiler sıbyanlar saçı kesikler Acı sular gibi çağlar yareden Bize ibret oldu bu bir alamet Kışın kar yağmadı yaz günü rahmet Ne yerde bereket ne gökte hürmet Sarardı bahçeler bağlar yareden Toplanalım ibadete duralım Efendime bir arzuhal sunalım Öksüz yetim bir araya koyalım Öksüzler yetimler ağlar yareden Duaya çıktıkta kabul olmadı Çok nefes harcettik yerin bulmadı Bu dünyanın tadı tuzu kalmadı Ölene imrenir sağlar yareden Said der ki fani dünya çürüdü Gözümüze bir görünür var idi Ekinler gevredi otlar kurudu Yine dağlar bir hoş oldu yareden Kaynak: Pars Tuğlacı, Osmanlı Şehirleri, Milliyet İst. 1985, s.214; Baki Yaşa Altınok, Âşık Hüseyin, Ocak Yay. Ankara 2000, s.81; Muzaffer Ergün, Toklumenli Âşık Said, Kırşehir Basımevi 1938, s.20; Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları - Baki Yaşa Altınok, Oba Yayıncılık, Mayıs - 2003, Ankara, s.149-150-151-152

Sayfa Bilgisi

Kaynak Kişi:
Kırşehirli Aşık Said
Sayfa Gösterimi:
1270
Oylama:
0.0 (0 kişi oyladı)
Oy Ver:

Yorum Yaz

Adınız:
E-Mail:
Mesajınız:
Doğrulama:
Güvenlik Kodu
 

Kırşehir Türküleri

Daha Fazla Türkü Sözü

Türküye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Yöreye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Sitemizde ücretsiz-bedava mp3 download linkleri bulunmamaktadır.
Internetten MP3 indirmek yerine sanatçıların albümlerini satın alarak onlara destek olunuz.
Siteye şarkı sözü eklemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz...

© 2014 - 2021 Türkü Sitesi bir Web Sitesi projesidir.