Kırşehir Türküleri - Sene Doksan Üçte Bir Harbe Girdik

Bu sayfada Kırşehir yöresine ait Sene Doksan Üçte Bir Harbe Girdik türküsünün sözleri bulunmaktadır.

Türkü Sözü

Sene doksan üçte bir harbe girdik
Yiğitlik ve mertlik silahta kaldı
Nice fidanları toprağa verdik
Şehit düştü hasret yırakta kaldı

Şanlı Osmanlıda takat kalmadı
Attığımız taşlar yerin bulmadı
Gavur ellerine giden dönmedi
Analar bacılar merakta kaldı

Alaman İtalya kalleştir oynak
İngiliz Fransız iki dinli kaypak
Çakal Yunan Bulgar alçak mı alçak
Tilkilik kahpelik Moskof'ta kaldı

Aman padişahım sen geri çekil
Savaş gayri bizim işimiz değil
Koç yiğit kalmadı hep kırıldı bil
Kimi dağ başında koyakta kaldı

Köyün yiğitlerin bir bir aldılar
Talimsiz düşmana karşı saldılar
Körpe fidanları dalı kırdılar
Kimi siper kimi tuzakta kaldı

Gün vurur kavurur çölün sıcağı
Zaptiye kovalar her gün kaçağı
Urum diyarının koçak uşağı
Cezayir Yemen'e Arap'ta kaldı

Gayri bu milletin beli doğrulmaz
Çift çubuk bozuldu mahsül alınmaz
Gözlerimiz bir Mehdi'de ayrılmaz
Umut haber veren varak'ta kaldı

Kör düşman yurduma bastı ayağı
Ahaliye çeker meydan dayağı
Meskenimiz oldu dağlar koyağı
O eski ihtişam konakta kaldı

Hozan yatar oldu tarlalar bağlar
Acı öz ırmağa beyhude çağlar
Analar yas tutar bacılar ağlar
Yavrular beşikte kundakta kaldı

Söküldü mü yarim ördüğüm yelek
Eskidi mi yoksa diktiğim köynek
Uldu çürüdü mü başında kelçek
Verdiğin bergüzar kazakta kaldı

İçerime düştü bir ince sızı
Yar yolunu gözler bibimin kızı
Künyesi geldi de kış oldu yazı
Yavuklusu kara toprakta kaldı

Komşunun evine bir künye gelmiş
Duydu koştu gitti kardeşi Memiş
Memiş'in küçüğü çam dalı İbiş
Aç susuz gelirken Çıplak'ta kaldı

Sararmış da solmuş gül gibi yüzler
Kurumuş soğulmuş o fersiz gözler
Takati kesilmiş dermansız dizler
Bit pire daladı Cavlak'ta kaldı

Bunca emeğimiz boşuna zail
Kader böyle imiş Allah'a kayil
Dayım Necip ile emmim İsmayil
Arzı mekan etti Aflak'ta kaldı

İmdat padişahım dü cana yetti
Hayli ocak söndü karardı gitti
Hüseyin kervana yükünü tuttu
Vardı Acıöz'e bucakta kaldı

Türkünün Hikayesi

(Devamını Göster) Balkanlarda ve Karadenizde egemenlik sağlamak isteyen Rusya, Osmanlı devletine savaş açtı. (1877) Halk arasında 93 Harbi adıyla bilinen bu savaşta Başkomutan Ahmet Muhtar Paşa yönetimindeki yaklaşık 60.000 kişilik Türk ordusunun 100 topuna karşılık, general Melikof komutasındaki Rus ordusunun 190 topu ile 125.000 kişilik bir ordusu bulunmaktaydı. Kars-Erzurum bağlantısını kesmek isteyen Ruslar'ı önce Gedikler, sonra da Yahniler çarpışmasında yenen Ahmet Muhtar Paşa'ya "Gazi" unvanı verildi. Kars'ta savunma için kuvvet bıraktıktan sonra Zivin'e, oradan da Deveboynu'na çekilen Gazi Ahmet Muhtar Paşa, 4 Kasım'da burada bozguna uğrayınca, savunmayı sürdürmek amacıyla Erzurum'a çekilmek zorunda kaldı. Bir baskınla Aziziye tabyasını 9 Kasım'da ele geçirmek isteyen Ruslar, Nene Hatun'un olağanüstü gayret ve teşvikiyle halkın katıldığı inatçı bir direniş karşısında Deveboynu'na çekilmek zorunda kaldılar. 18 kasım 1877'de Kars'ı alan Ruslar, 8 Şubat'ta Erzurum'u işgal ettiler. Kışlanın önünde nöbete durdum Kör tüfekle onca Urus'u vurdum Gözlerim yollarda cephanem gelmez Ellerim koynumda dikildim kaldım Doksanüç Harbi'nde Türk kuvvetlerinin Rus ordusu karşısında yer yer başarı kazanmaları ve büyük kahramanlıklar göstermelerine karşın, sonunda ağır bir yenilgiye uğramalarının nedeni; parasal yetersizlik ve ulaşım zorlukları yüzünden cephelerle cephe gerileri arasında bağlantı kurulamaması; komutanlar arasındaki anlaşmazlık ve strateji eksikliğidir. Bu savaşın yitirilmesiyle tarihinin en ağır barış anlaşmalarından birini imzalamak zorunda kalan Osmanlı devleti, İngiltere'nin Berlin Kongresinde yapmayı vaat ettiği yardıma karşılık, Kıbrıs'a girmesine göz yummuştur. 93 Harbi, Osmanlı devletine ağır bedeller ödetmiştir. Büyük toprak kaybıyla birlikte, bir çok insan, yurtlarını terk ederek başka bölgelere göç etmiş, hastalıktan, açlıktan yüzlerce insanımız yollarda çaresizlik içinde can vermiştir. Kolay kolay Anadolu halkının belleğinde silinmeyen bu savaşa o günleri yaşayan Kırşehirli Ozan Âşık Sülük Hüseyin ile Âşık Said, aşağıdaki şu iki destanı söylemişlerdir: Sene doksan üçte bir harbe girdik Yiğitlik ve mertlik silahta kaldı Nice fidanları toprağa verdik Şehit düştü hasret yırakta kaldı Şanlı Osmanlıda takat kalmadı Attığımız taşlar yerin bulmadı Gavur ellerine giden dönmedi Analar bacılar merakta kaldı Alaman İtalya kalleştir oynak İngiliz Fransız iki dinli kaypak Çakal Yunan Bulgar alçak mı alçak Tilkilik kahpelik Moskof'ta kaldı Aman padişahım sen geri çekil Savaş gayri bizim işimiz değil Koç yiğit kalmadı hep kırıldı bil Kimi dağ başında koyakta kaldı Köyün yiğitlerin bir bir aldılar Talimsiz düşmana karşı saldılar Körpe fidanları dalı kırdılar Kimi siper kimi tuzakta kaldı Gün vurur kavurur çölün sıcağı Zaptiye kovalar her gün kaçağı Urum diyarının koçak uşağı Cezayir Yemen'e Arap'ta kaldı Gayri bu milletin beli doğrulmaz Çift çubuk bozuldu mahsül alınmaz Gözlerimiz bir Mehdi'de ayrılmaz Umut haber veren varak'ta kaldı Kör düşman yurduma bastı ayağı Ahaliye çeker meydan dayağı Meskenimiz oldu dağlar koyağı O eski ihtişam konakta kaldı Hozan yatar oldu tarlalar bağlar Acı öz ırmağa beyhude çağlar Analar yas tutar bacılar ağlar Yavrular beşikte kundakta kaldı Söküldü mü yarim ördüğüm yelek Eskidi mi yoksa diktiğim köynek Uldu çürüdü mü başında kelçek Verdiğin bergüzar kazakta kaldı İçerime düştü bir ince sızı Yar yolunu gözler bibimin kızı Künyesi geldi de kış oldu yazı Yavuklusu kara toprakta kaldı Komşunun evine bir künye gelmiş Duydu koştu gitti kardeşi Memiş Memiş'in küçüğü çam dalı İbiş Aç susuz gelirken Çıplak'ta kaldı Sararmış da solmuş gül gibi yüzler Kurumuş soğulmuş o fersiz gözler Takati kesilmiş dermansız dizler Bit pire daladı Cavlak'ta kaldı Bunca emeğimiz boşuna zail Kader böyle imiş Allah'a kayil Dayım Necip ile emmim İsmayil Arzı mekan etti Aflak'ta kaldı İmdat padişahım dü cana yetti Hayli ocak söndü karardı gitti Hüseyin kervana yükünü tuttu Vardı Acıöz'e bucakta kaldı Bazı şiirlerinde İlhami mahlasını kullanan Kırşehirli Âşık Said'in halk arasında 93 Harbi olarak bilinen 1877 savaşına söylediği destan: Toplandı redifler düştü gayrete Mevla zeval vermez dîni devlete Şehit olan doğru gider cennete Şehitler de bayrak açmış gidelim Erzurum şehrini kör Moskof yıktı Kadını erkeği ateşe yaktı Sabi çocukları süngüye taktı Sabilerin imdadına gidelim Biz ehli islamız doğruyuz doğru Onlar kör Moskof'tur evvelden eğri Ağlamasın kardeşler dini bir uğru Ehli islam düğün kurmuş gidelim Her nereye varsak Hak bizle olur Bize dokunanlar Allah'tan bulur Allahın aslanı Ali duyulur Zülfikarın arkasından gidelim Der Said islamız çekersek cefa Yarın mahşer günü süreriz safa İki cihan serverimiz Mustafa Ümmetini bunda komaz gidelim Kaynak: T. Yılmaz Öztuna, Türkiye Tarihi, Hayat, Yay. 1967, C.12, s. 117; Y. T. Kurat, Osmanlı Rus Harbinin Sebepleri, Belleten Sayı. 26, 1962. Kırıkkale, İzzettin Köyünden Yusuf Çetin'in Harp Hatıraları, Osmanlıca Elyazma, s. 22, 23; Baki Yaşa Altınok, Aşık Hüseyin, Ocak Yay. Ank. 2000, s. 116; Muzaffer Ergün, Toklumenli Aşık Said, Kırşehir Basımevi, 1938, s. 14; Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları - Baki Yaşa Altınok, Oba Yayıncılık, Mayıs - 2003, Ankara, s.166-167-168-169-170

Sayfa Bilgisi

Kaynak Kişi:
Aşık Sülük Hüseyin
Sayfa Gösterimi:
1393
Oylama:
4.0 (1 kişi oyladı)
Oy Ver:

Yorum Yaz

Adınız:
E-Mail:
Mesajınız:
Doğrulama:
Güvenlik Kodu
 

Kırşehir Türküleri

Daha Fazla Türkü Sözü

Türküye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Yöreye Göre

A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z

Sitemizde ücretsiz-bedava mp3 download linkleri bulunmamaktadır.
Internetten MP3 indirmek yerine sanatçıların albümlerini satın alarak onlara destek olunuz.
Siteye şarkı sözü eklemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz...

© 2014 - 2021 Türkü Sitesi bir Web Sitesi projesidir.