Bu sayfada Turkuler yöresine ait Gönlüm Ataşlara Yandı Gidiyor 2 türküsünün sözleri bulunmaktadır.
Bugün ben yarimden ayrı düşeli
Her günüm bir yıla döndü gidiyor
Gene zindan oldu dünya başıma
Sinem ateşlere yandı gidiyor
Hayal hayal oldu şu bizim iller
Dostun bahçesinde açıldı güller
Her seher her seher öter bülbüller
Aşkı bu serime kondu gidiyor
Artık didem yaşı oldu revane
Bir ateş koyudu şimdi cihane
Bir selam iletin bizim gülşene
Halim bir Mevla'ya kaldı gidiyor
Karacaoğlan söyler durmam burada
Gül yüzlüm fikrime düştü bu ilde
Gayet fikre daldım gönlüm ak yarda
Gözlerimden kan yaş aktı gidiyor
***
Cahit Öztelli "Karaca Oğlan - Bütün Şiirleri" adlı
kitabında şiiri şu şekilde aktarmaktadır (s.240)
Ben bugün yarimden ayrı düşeli
Her günüm bir yıla döndü gidiyor
Gene zından oldu dünya başıma
Sinem ataşlara yandı gidiyor
Hayal hayal oldu şu bizim iller
Dostun bahçesinde açıldı güller
Her seher her sabah öter bülbüller
Aşkı bu serime kondu gidiyor
Artık gözüm yaşı oldu revane
Bir ataş koyuldu şimdi cihane
Bir selam iletin bizim gülşene
Halim bir Mevla'ya kaldı gidiyor
Karac'oğlan söyle durmam burada
Gül yüzlüm fikrime düştü bu ilde
Gayet fikre daldım gönlüm ak yarda
Gözlerimden kan yaş aktı gidiyor
***
Baki Yaşa Altınok "Öyküleriyle Kırşehir
Türküleri, Destanları, Ağıtları" adlı kitabında şiiri
şu şekilde aktarmaktadır (Oba Yayıncılık, Mayıs
2003, Ankara, s.55)
Gül yüzlü yarimden ayrı düşeli
Her günüm bir yıla döndü gidiyor
Yine zindan oldu dünya başıma
Sinem ateşlere yandı gidiyor
Hayal mayal oldu şu bizim eller
Dostun bahçesinde açıldı güller
Her seher her sabah öter bülbüller
Aşkı bu serime koydu gidiyor
Aktı gözüm yaşı oldu revane
Bir ateş koyuldu şimdi cihane
Bir selam söyleyin bari canane
Halim bir Mevlaya kaldı gidiyor
Karac'oğlan der ki durmam bu yerde
Sarı Haliloğlu düşürdü derde
Güzeller diyarı şu Kırşehir'de
Gözümden kanlı yaş aktı gidiyor
(Devamını Göster) Ünlü halk ozanı Karacaoğlan'ın yaşadığı devir ve doğduğu yer üzerinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Türkmen şairi olduğundan fikir birliğine varan araştırmacılar, Karacaoğlan'ı genelde XVII. yüzyıl şairleri arasında sayarlar. Şöhreti Azerbaycan, Kırım ve Balkanlar'a ulaşan Karacaoğlan, Anadolu ve Osmanlı ülkesinin bazı yerlerini dolaşmıştır. Doğduğu yer kadar öldüğü yer hakkında da birden çok görüş ortaya atılmıştır.
Yazar Müjgân Cumhur, Karacaoğlan adlı eserinde doğduğu yerler hakkında bilgi verirken, bunlar arasında Çiçekdağı'nın Mamalı köyünü de sayar. Karacağlan'a ait elimizdeki şiir ve cönkte, onun Kırşehir ili Çiçekdağı ilçesinin Mamalı köyünden olduğu şöyle vurgulanır.
Karacaoğlan, Kırşehir ili, Çiçekdağı (Mecidiye) ilçesi Mamalı köyünden Rıdvan adlı bir Türkmenin oğlu idi. Bu bölgenin derebeyi olan Sarı Haliloğlu'nun kızı Elif'e aşık olur, Amcaoğulları Ömer ve Bücür ile kızı kaçırırlar. Sarı Haliloğlu'nun adamları İsmail Bey Yaylası yakınlarında bunlara yetişir, kızı ellerinden alırlar ve Ömer ile Bücür'ü öldürürler. Kaçmayı başaran Karacaoğlan, Toroslardaki Türkmen beylerine sığınır. Sarı Haliloğlu'ndan korktuğu için memleketine dönemeyen Karacaoğlan, sazı omuzunda Sevdiği Elif'in aşkıyla diyar diyar dolaşır.
Kırşehir yöresinde yaptığımız araştırmada Kırşehir, Yağmurlu Kale köyünden Mustafa Bektaş, cönkte verdiğimiz bilgiyi bize aynen aktarmıştır. Bu konu hakkında söylendiği bildirilen şiir şöyledir:
İsmail Bey yaylasından kalkınca
Soğuk sulu yaylalarım kal demiş
Hiç vefa yok imiş attan deveden
Derde derman olmaz imiş mal demiş
Hani benim emmim oğlu Ömer'im
Ciğerime bir od düştü yanarım
Mamalı'yla Afşar benim tımarım
Bölük bölük tımarlarım kal demiş
Hani benim emmim oğlu Bücür'üm
Yüreğime bir od düştü acırım
Sarı Haliloğlu çeksin ecirim
Toplu toplu alaylarım var demiş
Derilirler üstümüze gelirler
Haramiyiz deyi korku verirler
Elif kızı elimizden alırlar
Gece gündüz işim ahü zar demiş
Karacaoğlan der ki kolu bağlıyım
Ciğerciği aşk oduyla dağlıyım
Mamalı'da ben bir Rıdvan Oğlu'yum
Kaplan postu yedeklerim kal demiş
Sevdiği Elif'in aşkıyla yanıp tutuşan Karacaoğlan, bir müddet Toroslarda dolaştıktan sonra Kayseri yoluyla bir kış günü Mucur'a gelmiştir. Sarı Haliloğlu ve sevdiği Elif hakkında bilgi alan Karacaoğlan, kahvede oturan Mucur halkına şu türküyü söylemiştir:
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif deyi
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif deyi
Elif'im uğru nakışlı
Yavrı balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif deyi
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif deyi
Evlerinin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif deyi
Karac'oğlan eğmelerin
Gönül değmez değmelerin
İliklemiş düğmelerin
Çözer Elif Elif deyi
Kırşehir, Karahıdır köyünde Halime adlı zengin bir kadının yardımıyla Sarı Haliloğlu'nun köyüne giden Karacaoğlan, bağ evinden kendisini bekleyen sevdiği Elif ile gizlice görüşüp hasret gidermiş, ayrılık saati gelip çattığında şu türküyü söylemiştir:
Seyyah olup gezdim gurbet elleri
Kar etti bağrıma yeter ayrılık
Söyleyeyim başa gelen halleri
Çok çektim ölümden beter ayrılık
Bu aşkın ateşi sönmüyor serde
Ah çeker ağlarım gezdiğim yerde
Yar burda kalmıştır ben gurbet elde
Beni dağdan dağa atar ayrılık
Gezerim ben daim diyarı gurbet
Aşığın başında gitmiyor bu dert
Dost ile bir saat ettim muhabbet
Sevdiğim gözümde tüter ayrılık
Karac'oğlan der ki vakit gelince
Ötüşür bülbüller hasret gülünce
Ben orda yar burda mahzun kalınca
İster ölüm olsun ister ayrılık
Elif'ten ayrıldıktan sonra Kırşehir'e gelen Karacaoğlan, Kırşehir halkından sözügeçen bazı kişileri Çiçekdağı'ndaki Elif'in babası Sarı Haliloğlu'na ricacı göndermiş, fakat bir netice alamamıştır. Elife kavuşamamanın üzüntüsü içinde sazını omuzlayan Karacaoğlan, çaresiz tekrar Torosların yolunu tutar. Karacaoğlan'ın giderken söylediği aşağıdaki şu türkü bölge halkının belleğinden hâlâ silinmemiştir. Bu türküyü bir çok sanatkar kasete okumuştur.
Gül yüzlü yarimden ayrı düşeli
Her günüm bir yıla döndü gidiyor
Yine zindan oldu dünya başıma
Sinem ateşlere yandı gidiyor
Hayal mayal oldu şu bizim eller
Dostun bahçesinde açıldı güller
Her seher her sabah öter bülbüller
Aşkı bu serime koydu gidiyor
Aktı gözüm yaşı oldu revane
Bir ateş koyuldu şimdi cihane
Bir selam söyleyin bari canane
Halim bir Mevlaya kaldı gidiyor
Karac'oğlan der ki durmam bu yerde
Sarı Haliloğlu düşürdü derde
Güzeller diyarı şu Kırşehir'de
Gözümden kanlı yaş aktı gidiyor
Kaynak: Müjgân Cumbur, Karacaoğlan, Şiirler, MEB. Yay. Ankara, 2001, S. 161; Elyazma Cönk, Numara ve Tarihsiz; Mustafa Bektaş (Bilaloğlu), Kırşehir, Yağmurlu Kale Köyü, 1933 Doğ, İlkokul; Karacaoğlan ile Elif hikayesi, 1292, Yazma, s.3; Muharrem Zeki Korgunal, Büyük Halk Şairi Karacaoğlan'in Aşk Maceraları, Kült. Yay. İst. 1977, s. 116. (Yazar burada Karacaoğlan'in sevdiği kızın adını Zeynep olarak bildirmektedir.); Karacaoğlan ile Elif Hikayesi, 1292, Yazma, s. 4. 6-a.g.e. 1292, Yazma, s. 4
A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z
A, B, C-Ç, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S, T, U-Ü, V, Y, Z
Sitemizde ücretsiz-bedava mp3 download linkleri bulunmamaktadır.
Internetten MP3 indirmek yerine sanatçıların albümlerini satın alarak onlara destek olunuz.
Siteye şarkı sözü eklemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz...
© 2014 - 2021 Türkü Sitesi bir Web Sitesi projesidir.